16 Haziran 2010

aşık olmak ve aşık kalmak sanırım insanın bayağı bir zamanına hakim oluyor. bir bakmışın sadece bedenin değil, aklın ve vaktin de onunla doluyor. yaşamı ona odaklayoruz. günlük yapageldiğimiz şeyler artık yapılamıyor.

en küçük bir an kırıntısı dahi onunla geçirilmek isteniyor. onunla buluşmak yapılacaklar listemizin en üst sırasına oturuveriyor. akrabalar, arkadaşlar unutulmaya yüz tutuyor. aşk insanı bencil yapıyor. her zaman onu ve kendini düşünüyorsun.

akşamları içilen türk kahvesinin kokusunu bile hatırlamaz oluyorsun
dostlarının doğum günlerini unutuyorsun
buzdolabındaki yiyecekleri unutuyorsun, çürüyorlar
onunla vakit geçirmek uğruna kadim pazar kahvaltısı keyfinden bile vazgeçebiliyorsun

aşk samanlığı seyran ediyor. kıtlığa alışıyorsun, yetinmeyi öğreniyorsun. duşa kabinin altında 1 saat yıkanma imkanın varken, onun için, onun yaptığı gibi yarım kova su ile yıkanmayı öğreniyorsun.

başkası dese kıyamet koparacağın lafları, sevdiğinden işittiğinde gülüp geçmeyi, umursamamayı öğreniyorsun.

Hiç yorum yok: