13 Haziran 2010

gece ışığı açınca 4-5 tane hamam böceği panikle dağıldılar. epey bir azim gösterip 4 tanesini yok edebildim. ertesi gün de birkaç hamamböceği ile evin mutfak ve banyo başta olmak üzere evin muhtelif yerlerinde köşe kapmaca oynadık. son olarak yattığım yatakta bir tanesine rastlayınca evimi hamam böcekleri bastığına nihayet kanaat getirdim. hamam böcekleri birkaç gece üste üste uykumun kaçmasına neden oldu haliyle.

karnımın ağrısından ve hamam böceklerini gece kolumda-gözümde yakalamaktan ve itmekten bitap düştüğüm gecenin sabahında patronu arayıp hamam böceği soktuğunu, elim yüzümün şiştiğini ve bu şekilde işe gelemeyeceğimi söyledim. Pek edepli bir mazeret değildi ama n'apayım hamam böcekleri epey bir sıkıntı vermişti bana.

dün kerhizleri dolaştık, sanırım 20'ye yakın. kadim zamanlarda kol gücü ile kazılan ve çoğunluğu çok dar olan su kanallarına kerhiz deniliyor. çölleşme ile birlikte kerhizlerin değerinin bir gün anlaşılacağına eminim. sevgilim epey bir süredir kerhiz projeleri ile boğuşuyor. geçenlerde 17. kerhiz projesini tamamlası nedeniyle iş arkadaşları ile küçük bir kutlama partisi yaptı.

sürekli kerhiz konuşulur bir hal alınca tüm meclisler, şu kerhizleri bir gün bana da gezdir dedim. kabul etti. içlerinden bir tanesi bir insanın yürüyebileceği yükseklikteymiş ve epey uzunmuş. ondan bahsetti, yorulursan eğer eşeğe binersin dedi hep birlikte gülüştük. sonra benim hamam böceği soktu mazeretiyle işe gitmediğime atıfta bulunup, ararsın patronu bir eşekle tünelde mahsur kaldım gelemiyorum dersin, birkaç gün o kerhiz senin bu kerhiz benim dolaştırırım seni deyince herkes moda tabirle koptu! gerçekten güzel espri idi, masadakilerin kahkahaları lokantayı çınlattı.

Hiç yorum yok: