kaç kere öğrendim ayrılığı
ne zaman kendi koynuma sığınsam
alnım yaslanacak bir omuz aradı
boynum düşecek bir sine
kaç kere öğrendim ayrılığı
ne yana dönsem gri duvarlar örüldü
bir ıslıkla havalara zıpladım
salyalı neşeler doldurdu çukurlarımı
kaç kere öğrendim ayrılığı
uyrukları uyruğuma uymadı
sana bir bir anlatacak değilim
hayra yormayı çoktan unuttum
kaç kere öğrendim ayrılığı
aklıma geldiğinde değil
zamanı geldiğinde ayrıldım hep
beni tek anlayan savruk bilardo toplarıydı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder